باب
النهي عن
التخلي في
الطرق
والظلال
20- YOLLARDA VE
GÖLGELİKLERDE ABDEST BOZMANIN YASAKLANIŞI BABI
68 - (269) حدثنا
يحيى بن أيوب
وقتيبة وابن
حجر. جميعا عن
إسماعيل بن
جعفر. قال ابن
أيوب: حدثنا إسماعيل.
أخبرني
العلاء عن
أبيه، عن أبي
هريرة؛ أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال: "اتقوا
اللعانين"
قالوا: وما
اللعانان يا
رسول الله؟
قال "الذي
يتخلى في طريق
الناس أو في ظلهم".
[:-617-:] Bize Yahya b. Eyyub ile Kuteybe ve İbni Hucur toptan
İsmail b. Ca'fer'den rivayet ettiler. İbni Eyyüb dediki bize İsmail rivayet
etti. (Dediki) : Bana Ala, babasından,o da Ebu
Hureyre'den naklen haber verdi ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Lanet et(tir)en
iki şeyden sakının" buyurdu. Ashab: Ey Allah'ın Resulü, lanet et(tir)en
iki şey nedir, dedi. Allah Resulü: "İnsanların yollarında yahut
gölgelendikleri yerlerde abdest bozan kişi (nin işi)dir" buyurdu.
Diğer tahric: Ebu
Davud, 25; Tuhfetu'l-fşraf, 13978
DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Hattabî'nin şu izahına
göre hadisin manası «failleri mel'un olan iki şeyden kaçının» demek olur. Ancak
Hattabî'nin îzahı Ebu Davut'un rivayetine göredir. Müslim'in buradaki
rivayetine göre ma'na şudur: «iki lanet sahibinin fi'Iinden kaçının çünkü
bunlar adete nazaran insanların lanet ettikleri kimselerdir.» Biri ammenin yolu
üzerine diğeri de ağaçlarının gölgesine kaza-i haoet eder.»
Buradaki
gölgeden murad alelitlak her ağacın gölgesi değil, altında oturmak için tahsis
edilen ağaçların gölgesidir. Zira Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)
kaza-i hacet için bir hurma kümesinin altına oturmuştur. Şüphesizki; onunda
gölgesi vardı. Her ağacın altında kaza-i hacet haram olsa Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yapmazdı.
İnsanların
geçtiği yollarla gölgelik için tahsis ettikleri ağaçların altına kaza-i hacet
etmenin yasak olması tabiî ki pisliğin bulaşması ve kokmasındandır.
NEVEVİ ŞERHİ: "Lanet et(tir)en iki şeyden sakının ... "Buradaki
"lanet et(tir)en iki şey" lafzı Müslim'in sahihinde bu şekilde yer
almaktadır ama Ebu Davud'un rivayetinde "lanet eden (okuyan) iki şeyden
sakının" anlamında "ittekullaineyn" şeklindedir. Her iki rivayet
de doğrudur.
İmam
Ebu Süleyman el-Hattabi der ki: Lanet eden iki şeyden maksat lanet okunmasını
celb eden, insanları buna iten ve bu şekilde lanet okuyarak beddua etmelerine
sebep olan iki husus demektir. Çünkü bu işi yapan kimseye ağır sözler söylenir,
ona lanet okunur. Yani insanların adeti böyle birisine lanet okumaktır. Bu işe
sebep olduğundan ötürü lanet bu iki işin kendisine izafe edilmiştir. Yine onun
dediğine göre "lanet eden" lanet yerleri anlamındaki
"mel'un" ve "melain" anlamında da kullanılabilir.
Derim
ki: Buna göre ifadenin takdiri şöyle olur: Yapanlarının lanetlendiği iki
husustan sakınınız. Bu açıklama Ebu Davud'un rivayetine göredir. Müslim'iri
rivayetinin anlamı ise -Allah en iyi bilendir- şudur: Sizler lanet eden iki
kişinin yani lanetçi iki kişinin fiilinden sakının. (3/161) Bunlar ise adeten
insanların kendilerine lanet ettiği kimselerdir. Allah en iyi bilendir.
Hattabi
ve başka ilim adamları şöyle demektedir: Burada gölgeden maksat insanların öğle
sıcağında dinlendikleri ve develerini çöktürüp, konaklayıp, oturdukları yer
demektir. Yoksa her gölgenin altında oturmak haram değildir çünkü Nebi
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiyacını karşılamak maksadıyla pek çok hurma
ağacının altında oturmuştur. Bunun gölgesinin olduğunda da şüphe yoktur. Allah
en iyi bilendir.
"İnsanların
yollarında abdest bozan kimse" ifadesi, insanların gidip geldikleri
yerlerde abdest bozmanın yasak kılındığı gölgeliklerde ve yollarda abdest bozan
kimse demektir, çünkü bu gibi yerlerde abdest bozmak orada geçenlere necasetin
bulaşmasına sebep olmak, kötü kokusu ve tiksinti verici niteliği dolayısıyla
Müslümanları rahatsız edicidir. Allah en iyi bilendir.